not bound or fastened, loosened, open

listen to the pronunciation of not bound or fastened, loosened, open
English - Turkish

Definition of not bound or fastened, loosened, open in English Turkish dictionary

untied
başıboş
untied
çözük

Tom'un ayakkabı bağcıkları çözük. - Tom's shoelaces are untied.

untied
{f} çöz

Tom düğümü çözerken bıçağı dişlerinin arasında tuttu. - Tom held the knife between his teeth as he untied the knot.

Tom'un ayakkabı bağcıkları çözük. - Tom's shoelaces are untied.

untied
çözülmüş

Ayakkabıların çözülmüş. - Your shoes are untied.

Tom bağcıklarının çözülmüş olduğunu fark etmedi. - Tom didn't notice that his shoes were untied.

untied
çöz<çözülmüş>
English - English
{a} untied