not bother, leave be; not to mention, not to speak of

listen to the pronunciation of not bother, leave be; not to mention, not to speak of
English - Turkish

Definition of not bother, leave be; not to mention, not to speak of in English Turkish dictionary

let alone
kendi haline bırakmak
let alone
bırak

Fransızcayı bırak konuşmayı okuyamam bile. - I can't read French, let alone speak it.

Koşmayı bırak, yürüyemiyorum bile. - I can't even walk, let alone run.

let alone
karışma
let alone
(Kristalografi) 'na ek olarak
let alone
şöyle dursun

Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam. - I don't like grilled fish, let alone raw fish.

Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor. - She can hardly walk, let alone run.

let alone
şöyle dursun: He can't support himself, let alone two relatives. İki akraba şöyle dursun, kendisini bile geçindiremiyor
let alone
(Fiili Deyim ) kendi haline bırakmak , ilişmemek
English - English
let alone
not bother, leave be; not to mention, not to speak of
Favorites