O büyüleyici ve karşı konulmaz.
- He's charming and irresistible.
Tom'u karşı konulmaz buluyorum.
- I find Tom irresistible.
Onu karşı konulamaz buluyorum.
- I find him irresistible.
Onları karşı konulamaz buluyorum.
- I find them irresistible.
Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.
- Tom found Mary irresistible.
Mary hakkında onu dayanılmaz yapan bir şey var.
- There's something about Mary that makes her irresistible.
Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
- I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.
Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun.
- To be or not to be; That is a big question.