English - Turkish
Definition of not able to be broken in in English Turkish dictionary
- not to be
- olmamak
Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
-I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.
-To be or not to be, that is the question.
- unbreakable
- işlenemez
- unbreakable
- {s} kırılmaz
Yeni kriket sopamın kırılmaz olduğundan oldukça eminim.
-I'm pretty sure that my new cricket bat is unbreakable.
- unbreakable
- {s} işlenemez (toprak)
- unbreakable
- {s} bozulamaz
- unbreakable
- {s} ehlileşmez
Related Terms
English - English
Definition of not able to be broken in in English English dictionary
- unbreakable
not able to be broken in
Hyphenation
not a·ble to be bro·ken inTurkish pronunciation
nät eybıl tı bi brōkın înPronunciation
/ˈnät ˈābəl tə bē ˈbrōkən ən/ /ˈnɑːt ˈeɪbəl tə biː ˈbroʊkən ɪn/
Resimler
History
Favorites