People normally breathe 12 to 20 times a minute.
- İnsanlar normalde dakikada 12 ile 20 kez arası nefes alır.
I normally get up at 6 o'clock.
- Normalde saat 6.00 da kalkarım.
I don't ordinarily do this.
- Normalde bunu yapmam.
Ordinarily, this wouldn't be a problem.
- Normalde, bu bir sorun olmazdı.
The American tourist insisted on gelato, for he was too hipstery for regular ice cream.
- Amerikalı turist İtalyan stili dondurmada ısrar etti, zira o normal dondurma için çok yenilikçi idi.
Five gallons of regular, please.
- Beş galon normal benzin, lütfen.
Always use distilled water in steam irons because using ordinary water will cause a mineral build-up over time that will clog the steam holes.
- Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan.
Tom successfully convinced many people that he possessed paranormal powers.
- Tom, çoğu insanı başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
I was raised normally. My parents were decent.
- Ben normal biçimde büyütüldüm. Annem ve babam iyiydiler.
We don't like your sort around here - this bar is for normal people.
John is feeling normal again.
Organize the data into third normal form.
No, that is not normal.
- No, that's not normal.
You're perfectly normal.
- You are perfectly normal.
Tom çoğunlukla abur cubur yese de, nadiren hastalanır ve Vücut Kitle İndeksi normal aralıktadır.
- Even though Tom eats mostly junk food, he rarely gets sick and his BMI is in the normal range.
Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.
- His normal position is third baseman.
O sadece normal bir ortaokul öğrencisidir, özellikle akıllı değildir.
- He's just a normal junior high school student, not particularly intelligent.