Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
Ben normal görüşe sahibim.
- I have normal eyesight.
Benim kötü görüşüm var.
- I have poor eyesight.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
- Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
O kızı görüyorum.
Ben burada bir trend görüyorum.
- I'm seeing a trend here.
Ben burada bir desen görüyorum.
- I'm seeing a pattern here.
O, görme duyusunu kaybetti.
- He lost his eyesight.
O kötü görme duyusuna sahip.
- He has poor eyesight.
Tom görme yeteneği eskisi kadar iyi değil.
- Tom's eyesight isn't as good as it used to be.
Benim iyi görme yeteneğim var.
- I have good eyesight.
Ben seni bir gelinlik içinde görmek için sabırsızlanıyorum.
- I'm looking forward to seeing you in a wedding dress.
O seni görmek için sabırsızlanıyor.
- He is looking forward to seeing you.