Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Hiç biriniz kovulmayacaksınız.
- None of you are going to be fired.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.
- None of the games were exciting.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Sizinle bir ilgisi yok.
- That's none of your business.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Onlardan hiçbiri sürücü değil.
- None of them are drivers.
Onlardan hiçbiri mevcut değil.
- None of them are present.
Onların hiçbirinin karısı yok.
- None of them have wives.
Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.
- They entered the inn and the three settled down at the table, but none of them had an appetite.
Hiç biriniz kovulmayacaksınız.
- None of you are going to be fired.
Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?
- Any of them or none of them?
the foles toke their lampes, but toke none oyle with them.
I felt none the worse for my recent illness.
And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.
Alas, none of these people were writing the reviews.
Now don't you worry none.
... If none of you all have any, I have about nine more. ...
... none of them seemed very well-substantiated from a ...