Onun müziği çok gürültülü.
- His music is too noisy.
Gürültülü sınıfta kendimi duyuramadım.
- I couldn't make myself heard in the noisy class.
Annem gürültücü olmamamı söyledi.
- My mother told me not to be noisy.
Onunla karşılaştırıldığında çok gürültücüydü.
- Compared with him, she is very noisy.
O şamatacı ama yoksa çok kibar bir çocuk.
- He is noisy, but otherwise a very nice boy.