Bir daha bunu yaparsan, seni eşek sudan gelinceye kadar döveceğim.
- Wenn du das noch einmal machst, werde ich dich windelweich prügeln.
Bir daha onunla buluşmamaya karar verdi.
- Er war entschlossen, sie nicht noch einmal zu treffen.
Bu yeni baştan oluyor.
- It's happening all over again.
Yeni baştan yapman gerekse neyi farklı yapardın?
- If you had to do it all over again, what would you do differently?
Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
- The price is low, but then again, the quality isn't very good.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Elimden geleni yaptım, yine de başarısız oldum.
- I tried my best, only to fail again.
O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
- He ate three and said he could eat as many again.
Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
- Can I have the menu again, please?
Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
- In general, people were against the consumption tax.
İki general ertesi gün tekrar buluştular.
- The two generals met again the next day.
İki gün içinde beni yeniden ara.
- Call me again in two days.
Yeniden ödeyerek saçmalık etti.
- It is foolish of him to pay for it again.
Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
- Tom said that nothing like that would ever happen again.
Bir daha asla âşık olmayacağım.
- I will never fall in love again.
O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
- He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.