no; not even; to no degree at all

listen to the pronunciation of no; not even; to no degree at all
English - Turkish

Definition of no; not even; to no degree at all in English Turkish dictionary

not
gayri
not
emes
not
değil

Birini tanıyorum da ötekini değil. - I know one of them but not the other.

Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum. - I like to play sport for fun not for competition.

not
yok

Penisiline alerjim yok. - I am not allergic to penicillin.

Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu. - There was nothing but an old chair in the room.

not
Mühim değil
not
z. değil, olmayan
not
not only this yalnız bu değil
not
not a little epey not at all hiç
not
asla

Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi. - Tom said that nothing like that would ever happen again.

Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın. - If it had not been for her help, you would never have done it.

not
katiyen

Katiyen yapmayacaksın. - You'll do nothing of the kind.

Tüm gün katiyen bir şey yemedim. - I ate absolutely nothing the whole day.

not
Not halfÇokHiç fena değil
not
Suçsuzdur
not
whether he goes or not gitse de gitmese de
not
de
English - English
not
no; not even; to no degree at all
Favorites