Sadece beklemek zorundasın. Yapabileceğin başka bir şey yok.
- You just have to wait. There's nothing else you can do.
Ben sadece gazete satıyorum, başka bir şey satmıyorum.
- I just sell newspapers, nothing else.
... The other thing it would tell you is it ...
... The one other thing that we can do is, during this interim, ...