Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.
- None of the games were exciting.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler.
- Congratulations on coming first in the competition.
Telgrafla bana tebriklerini iletti.
- He sent me his congratulations by wire.
Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.
- I wanted some salt, but there was none in the jar.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Dün televizyonda aynı saatte üç iyi film vardı. Ve onlardan hiçbirini görmedim.
- Yesterday, there were three good films at the same time on the TV. And I saw none of them.
Onların hiçbirinin karısı yok.
- None of them have wives.
Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Hiç biriniz kovulmayacaksınız.
- None of you are going to be fired.
the foles toke their lampes, but toke none oyle with them.
I felt none the worse for my recent illness.
And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.
Alas, none of these people were writing the reviews.
Now don't you worry none.