no, not

listen to the pronunciation of no, not
English - Turkish

Definition of no, not in English Turkish dictionary

none
hiçbiri

Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum. - I hope that none of them got into an accident.

Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar. - None of my classmates live near here.

none
hiç

Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum. - I hope that none of them got into an accident.

Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir. - Any house is better than none.

none
yok

Onun sizinle bir ilgisi yok. - It's none of your business.

Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu. - I wanted some salt, but there was none in the jar.

none
hiç kimse

Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır. - A friend to all is a friend to none.

Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz. - None can do it as good as Tom can.

none
hiçbirini

Onların hiçbirinin karısı yok. - None of them have wives.

Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum. - I hope that none of them got into an accident.

none
hiçbir zaman
none
hiçbir biçimde
none
{z} hiçbiri, hiç kimse. z. hiç, asla, hiçbir biçimde
none
asla
none
hiç biri

Tom'un sınıf arkadaşlarından hiç birisi, onun babasının kim olduğunu bilmiyordu. - None of Tom's classmates knew who his father was.

Hiç birimiz mükemmel değiliz. - None of us are perfect.

none
hiç bir suretle
English - English
na
none

And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.

no, not

    Pronunciation

    Videos

    ... But not everybody has to participate in that because ...
    ... Not just tell you, oh, you are in danger, but nearby, there ...
Favorites