no; not even; to no degree at all

listen to the pronunciation of no; not even; to no degree at all
English - Turkish

Definition of no; not even; to no degree at all in English Turkish dictionary

not
gayri
not
emes
not
değil

Ummak bir strateji değildir. - Hope is not a strategy.

John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç. - John is not as old as Bill; he is much younger.

not
yok

Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu. - There was nothing but an old chair in the room.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

not
Mühim değil
not
z. değil, olmayan
not
not only this yalnız bu değil
not
not a little epey not at all hiç
not
asla

Neyin doğru olmadığını asla söylemem. - I never say what is not true.

Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın. - If it had not been for her help, you would never have done it.

not
katiyen

Katiyen yapmayacaksın. - You'll do nothing of the kind.

Tüm gün katiyen bir şey yemedim. - I ate absolutely nothing the whole day.

not
Not halfÇokHiç fena değil
not
Suçsuzdur
not
whether he goes or not gitse de gitmese de
not
de
English - English
not
no; not even; to no degree at all
Favorites