Cuma geceleri, sık sık arkadaşlarımla birlikte pizza yemeye giderim.
- On Friday nights, I often go eat pizza with my friends.
Cumartesi geceleri sık sık dışarıda yemek yiyor.
- He often eats out on Saturday nights.
Tom bir jazz klübünde haftada üç gece konser veriyor.
- Tom performs in a jazz club three nights a week.
Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
- I'd like the most inexpensive room you have for four nights.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Dün gece arabam çalındı.
- My car was stolen last night.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.
- He is always working from morning till night.
Geceler neden bu kadar karanlık?
- Why are the nights so dark?
Çimlere uzanıp karanlık gökyüzüne doğru baktık.
- We lay down on the grass and stared at the night sky.
O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı.
- She warned him not to go out at night alone.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
I work nights.
The cat disappeared into the night.
We stayed at the Hilton for five nights.
a night on the town.
... the castle overlooking the town was built by the nights of hospital nurse ...