Dün gece neredeyse hiç uyuyamadım.
- I could hardly get a wink of sleep last night.
Mike neredeyse her gece dışarda yer.
- Mike eats out almost every night.
Tom hemen hemen her gece içmeye gitti.
- Tom went drinking almost every night.
Hemen hemen her gece uyumak için ağladım.
- I cried myself to sleep almost every night.
Dün gece tren istasyonu yakınında bir yangın vardı.
- There was a fire near the train station last night.
Dün gece buraya yakın bir yangın vardı ve uyuyamadım.
- Last night there was a fire near here, and I couldn't sleep.
Dün gece saat onda evinizin yanından geçtim.
- I passed by your house about 10 last night.
Gecenin geri kalanını onun yanında geçirdim.
- I spent the rest of the night besides her.
The end is nigh!.
When the Moon is horned ... is it not ever nigh the Sun?.
Achieving the summit in a single day is well-nigh impossible.