Biz pahalı olmayan bir otelde kaldık.
- We stayed at an inexpensive hotel.
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
- Expensive is not always better than inexpensive.
Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.
- Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.
Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
- I'd like to rent your most inexpensive car for a week.