Turkish - English
Definition of nişançı in Turkish English dictionary
- nişancı
- marksman
Tom is a proficient marksman.
-Tom uzman bir keskin nişancıdır.
Tom is an excellent marksman.
-Tom mükemmel bir nişancıdır.
- nişancı
- pistol
- nişancı
- gunner
- nişancı
- shooter
- nişancı
- marksman, ggod shot
- nişancı
- sniper
And he calls himself a sniper!
-Ve o kendine bir keskin nişancı diyor!
Tom was the victim of a random sniper attack.
-Tom rastgele bir keskin nişancı saldırısının kurbanıydı.
- nişancı
- dart player
- nişancı
- shot
Tom got shot in the head by a sniper.
-Tom bir keskin nişancı tarafından başından vuruldu.
- keskin nişancı
- (Argo) deadeye
- uzman nişancı
- (Askeri) expert
- uzman nişancı brövesi
- (Askeri) expert badge
- keskin nişancı
- Sniper, sharp shooter, dead shot
Banka soyguncusu keskin nişancı tarafından vurularak rehine kurtarıldı.
- keskin nişancı
- sharp shooter
- keskin nişancı
- dead shot
- keskin nişancı marksman
- a dead shot
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of nişançı in Turkish Turkish dictionary
- nişancı
- Osmanlı devletinde Padişah kaynaklı her türlü yazıya, padişahın imzası olan nişanını koyan veya padişahın tuğrasını çeken divanı hümayun üyesi memur
- nişancı
- Padişah divanı üyesi olan, antlaşma, berat, menşur, name ve fermanların başına tuğra çeken görevli, tevkici, tuğrakeş
- nişancı
- Attığı kurşun, taş vb. ile hedefi vurmakta ustalık kazanmış olan
- nişancı
- Padişah divanı üyesi olan, antlaşma, berat, menşur, name ve fermanların başına tuğra çeken görevli, tevkici
- Nişancı
- (Hukuk) TUĞRAİ
- Nişancı
- tevkici
- kör nişancı
- Hedefi rastlantı ile vuran kimse
Related Terms
nişançı
Hyphenation
ni·şan·cıPronunciation
Resimler
History
Favorites