Anyway, I know you must be busy, so let me go.
- Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
Anyway, you'll never know.
- Her neyse, asla bilmeyeceksin.
Anyhow, he may now be in Paris.
- Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.
Anyhow, I'm relieved the test is over.
- Her neyse, test bitti rahatladım.
At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.
- Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
At any rate, I'll go to college after graduating from high school.
- Her neyse, ben liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gideceğim.
Well, at least it's one thing we've accomplished.
- Neyse, en azından bir şeyi hallettik.
Fortunately none of the passengers were injured.
- Neyse ki yolculardan hiçbiri yaralanmadı.
Fortunately he didn't die in the accident.
- Neyse ki kazada ölmedi.
At any rate, I'll go to college after graduating from high school.
- Her neyse, ben liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gideceğim.
At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.
- Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
Luckily Tom didn't see Mary.
- Neyse ki Tom Mary'i görmedi.
Luckily, it was warm this week.
- Neyse ki bu hafta hava sıcaktı.