Dördüncü olarak, benim ilk üç noktam yoktur.
- Fourthly, my first three points do not exist.
Zülfikar, İslam'ın dördüncü halifesi Hazret-i Ali'nin ünlü kılıcıydı,
- Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
Ofisim, o gri altı katlı binanın dördüncü katında.
- My office is on the fourth floor of that gray six-story building.
Zülfikar, İslam'ın dördüncü halifesi Hazret-i Ali'nin ünlü kılıcıydı,
- Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
O, kekin dörtte birini yedi.
- She ate a fourth of the cake.
Amerika Birleşik Devletleri dünya mahkum nüfusunun neredeyse dörtte birine sahip.
- The United States has almost a fourth of the world's prison population.