never ever

listen to the pronunciation of never ever
English - Turkish
Katîyyen, asla ve kat'a
Never at all, absolutely never
Katiyen
never
hiç

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim. - I've never seen such a wonderful sunset.

Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter. - Life never ends but earthly life does.

never
asla

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil. - She is never online, even during her vacation.

never
hiçbir şekilde
never
hiç bir zaman

Tom hiç bir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek. - Tom is never going to let you go to Boston by yourself.

Ben hiç bir zaman bir kişiye söz vermedim. - I never promised anybody anything.

never
ZararıBoş
never
(Konuşma Dili) ömrü billah
never
hiçbir zaman

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi. - My grandmother never changed her style of living.

O hiçbir zaman babasının söylediklerini önemsemez. - He never takes any notice of what his father says.

never
katiyen

Dedem ve büyükannem sütlü kahveyi katiyen sevmezlerdi. - My grandparents never liked coffee with milk.

never
hiçbir suretle
never
balık kavağa çıkınca
never
taş çatlasa
never and ever
asla ve asla
English - English
never
never ever

    Hyphenation

    ne·ver e·ver

    Turkish pronunciation

    nevır evır

    Pronunciation

    /ˈnevər ˈevər/ /ˈnɛvɜr ˈɛvɜr/

    Etymology

    [ 'ne-v&r ] (adverb.) before 12th century. Middle English, from Old English n[AE]fre, from ne not + [AE]fre ever; more at NO.

    Videos

    ... never, ever anywhere for more than two and a half seconds. ...
    ... I -- I never, ever -- there was never a day when I woke up ...
Favorites