Turkish - English
Definition of nev-i in Turkish English dictionary
- sort-i
- nevi
- genre
- nevi
- stamp
- nevi
- rate
- nevi
- lot
- nevi
- species
- nevi
- diversity
- nev
- New, fresh, newly released
- nev'i
- the kind of
- nev'i
- the kind
- nev'i şahsına münhasır
- Sui generis, constituting a class of its own, unique
- nevi
- sort, kind, variety çeşit, cins, tür
- nevi
- of (a certain) kind
- nevi
- sort, kind, variety
- nevi
- genus
- nevi
- quality
Related Terms
English - English
Definition of nev-i in English English dictionary
- D. Nev.
- United States District Court for the District of Nevada, as used in case citations
- Nev.
- Nevada, as used in case citations
- Nev
- Nevada
- Nev.
- {i} state in the western United States
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of nev-i in Turkish Turkish dictionary
- NEV'AN
- (Osmanlı Dönemi) Biraz
- nev
- Yeni, tâze, cedid, son zamanda çıkmış
- NEV
- (Osmanlı Dönemi) f. Yeni, tâze, cedid. Son zamanda çıkmı
- NEV'
- (Osmanlı Dönemi) Taleb etmek. Meyletmek, eğilmek. İki yana sallanmak
- NEV'
- (Osmanlı Dönemi) Çeşit, sınıf, cins
- NEV'AN
- (Osmanlı Dönemi) Cins bakımından, çeşitçe
- NEV'UMMA
- (Osmanlı Dönemi) Bir derece, bir suretle NEV'UN MÜNHASIRUN FİŞ-ŞAH Nev'i şahsına münhasır. Başka bir benzeri olmayan
- NEV'Î
- (Osmanlı Dönemi) Nev'e ait, çeşit ile alâkalı
- NEV'İ ŞAHSINA MÜNHASIR
- (Osmanlı Dönemi) Sadece şahsına benzer çeşit, başka benzeri olmayan. Eşi bulunmaz olan
- NEVİ
- (Osmanlı Dönemi) f. Yenilik
- nev
- Yeni, genç, taze anlamında eski sözcük
- nev
- (Osmanlı Dönemi) çeşit, sınıf, cins, tür
- nev
- Yeni
- nev
- Yeni anlamında eski sözcük
- nevi
- Çeşit, cins, tür
- nevi
- (Osmanlı Dönemi) neve âit ve ilgili, çeşit, sınıf, cins
- nevi
- Yalın ve samimi gazelleriyle tanınmış XVı. yüzyıl Divan şairi
Related Terms
English - Turkish
Definition of nev-i in English Turkish dictionary
- Nev Year's Eve
- Yeni yıl arefesindeki gece