O, konuşmayı komşular hakkındaki dedikodu ile tatlandırmaya çalıştı.
- She tried to spice up the conversation with gossip about the neighbors.
Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
- When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
O, komşularımdan biri.
- He is one of my neighbors.
Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
- I had an interesting conversation with my neighbor.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I just want to be a good neighbor.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I only want to be a good neighbor.
Biz bitişikteki komşuyuz.
- We're next-door neighbors.
Tom Mary'nin bitişik komşusu.
- Tom is Mary's next-door neighbor.
... when it comes to covering his Commonwealth families our neighbors ...
... his classmates drew a crowd of cheering parents and neighbors ...