Sandığımdan daha az zaman var.
- There is less time than I thought.
Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
- When I use a word, Humpty Dumpty said, it means just what I choose it to mean - neither more nor less.
Şimdi hakkında endişelenecek daha az şeyimiz var.
- Now we have one less thing to worry about.
Onun daha az şeyi kabulleneceğinden emin değildim.
- I wasn't sure that he would settle for anything less.
Tom yirmi dakikadan daha az bir sürede oraya varmayı başardı.
- Tom was able to get there in less than twenty minutes.
Tom beş dakikadan daha az bir sürede üç elma yedi.
- Tom ate the three apples in less than five minutes.