nefes alabilir

listen to the pronunciation of nefes alabilir
Turkish - English
capable of breathing
nefes alabilir deri
breathable leather
nefes al
breathe

He lies as naturally as he breathes. - Nefes alışı kadar doğal şekilde yalan söyler.

I used to dream about being able to breathe underwater. - Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.

nefes al
respire
nefes al
{f} breathing

She was breathing hard. - O zor nefes alıyordu.

Pneumonia causes difficulty in breathing. - Zatürre nefes almada zorluğa neden olur.

nefes alabilir
Favorites