Hepimiz onun yanında gittik.
- All of us went besides him.
Masanın yanındaki ne?
- What's beside the desk?
Herkes onun yanına oturmak istiyor.
- Everybody wants to sit beside her.
Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi.
- Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.
Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu?
- Is anyone coming besides your friends?
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Tom'un dışında başka biri var mıydı?
- Was there anybody else besides Tom?
Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı?
- Did Mary have any other children besides Jesus?