Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?
- Will you kindly let me have a look at it?
Yemeğini bitirdikten sonra lütfen masayı temizle.
- Kindly clear the table after you finish your meal.
Kibarca bana şehri gezdirdi.
- She kindly showed me around the city.
Tom soruyu kibarca yanıtladı.
- Tom kindly answered the question.
O, nazikçe bana yolu gösterdi.
- She kindly showed me the way.
Beni nazikçe istasyona götürdü.
- He kindly drove me to the station.
Aceleciliği ve sabırsızlığı hoş karşılamam.
- I don't take kindly to pushiness or impatience.
Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.
- Our teacher is at once stern and kindly.