native; belonging naturally to a place; originating from a place

listen to the pronunciation of native; belonging naturally to a place; originating from a place
English - Turkish

Definition of native; belonging naturally to a place; originating from a place in English Turkish dictionary

indigenous
{s} yöreye özgü
indigenous
(Tıp) endijen
indigenous
(Tıp) indijenöz
indigenous
bir yere özgü
indigenous
fitri
indigenous
içkaynaklı
indigenous
yerli

Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu. - His love for indigenous Mexican art became his downfall.

Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir. - Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers.

indigenous
- to (bir yere) özgü, (bir yerde) doğal olarak bulunan/yetişen
indigenous
içkaynakli
indigenous
{s} to (bir yere) özgü, (bir yerde) doğal olarak bulunan/yetişen
indigenous
doğuştan olan
indigenous
(Tıp) Tabiî, fitrî, endijen
indigenous
{s} doğal
indigenous
{s} özgü

Bu bitki Kanada'ya özgüdür. - This plant is indigenous to Canada.

English - English
{s} indigenous
native; belonging naturally to a place; originating from a place

    Hyphenation

    native; be·long·ing na·tu·ral·ly to a place; o·rig·i·nat·ing from a place

    Pronunciation

Favorites