national union of teachers

listen to the pronunciation of national union of teachers
English - Turkish

Definition of national union of teachers in English Turkish dictionary

nut
{i} somun

Somunu vidalamadan önce ona bir pul koyun. - Before you screw on the nut, put a washer on it.

Tom somunları sıkıştırdı. - Tom tightened the nuts.

nut
{i} ceviz

Sorun hakkında gerçekten bir şey yapılmalı, ama bu balyozla ceviz kırmaktır. - Something really should be done about the problem, but this is cracking a nut with a sledgehammer.

Bir hindistan cevizi kabuklu bir yemiş değildir. - A coconut is not a nut.

nut
cıvata somunu
nut
bağlantı somunu
nut
üşütük
nut
çatlak

Tom tam bir çatlaktır. - Tom is a total nutcase.

nut
hayran

Tom sincaplara hayran. - Tom is nuts about squirrels.

nut
hasta

Neden Tom'u bir akıl hastanesine koydular? - Why did they put Tom in a nuthouse?

Bu bir akıl hastanesi değil, bu bir psikiyatri hastanesi. - It's not a nuthouse, it's a psychiatric hospital.

nut
vida somunu
nut
{i} kaçık

Tom tam bir kaçıktır. - Tom is a total nutcase.

nut
{i} k.dili. çatlak kimse, kafadan kontak kimse
nut
{i} kafa

Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri. - Tom is a conspiracy nut.

nut
{i} çılgın

Sanırım çılgın olduğumu düşünüyorsun. - I suppose you think I'm nuts.

Senin annen altı dil konuşuyor - Bu çılgınlık. - Your mom speaks six languages — that's nuts.

nut
nut coal ceviz iriliğinde madenkömürü
nut
ceviz veya fındık toplamak
nut
fındık ve ceviz gibi sert kabuklu yemiş
nut
{i} sap (çalgı)
nut
argo çatlak kimse
English - English
nut
national union of teachers

    Hyphenation

    Na·tion·al un·ion of teachers

    Turkish pronunciation

    näşnıl yunyın ıv tiçırz

    Pronunciation

    /ˈnasʜnəl ˈyo͞onyən əv ˈtēʧərz/ /ˈnæʃnəl ˈjuːnjən əv ˈtiːʧɜrz/
Favorites