How are you two doing?
- Siz ikiniz nasılsınız?
I'm fine. And how are you doing?
- Ben iyiyim. Ve siz nasılsınız?
How do you do, Mrs. Jones?
- Nasılsınız, Bayan Jones?
Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
Could you explain how the dishwasher works?
- Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
It is not what you read but how you read it that counts.
- Önemli olan ne okuduğun değil onu nasıl okuduğundur.
Do you remember what she was like?
- Onun nasıl biri olduğunu hatırlıyor musun?
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
However that may be, I am wrong.
- Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
He knows how to make a radio.
- Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.
She knows how to make candy.
- Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?