Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of nakedness; unclothed person; naked model; painting of a naked person in English Turkish dictionary
- nude
- (Tıp) Çıplak, elbisesiz
- nude
- (Tıp) Çıplak vücut.(nuclei)
- nude
- çıplak halde
- nude
- çıplak kimse
- nude
- çıplak kimse (resmi)
- nude
- {i} çıplak resmi
- nude
- nudist çıplak halde dolaşma merakı olan kimse
- nude
- {i} nü
- nude
- böyle resim veya heykel
- nude
- {s} geçersiz
- nude
- nudism çıplak halde dolaşma alışkanlığı veya merakı
- nude
- {i} çıplak insan vücudu
- nude
- {s} çıplak
Tom pijama giymez. O çıplak uyur.
-Tom doesn't wear pajamas. He sleeps in the nude.
Tom Mary'ye daha önce hiç çıplaklar plajına gitmediğini söyledi.
-Tom told Mary he'd never been to a nude beach.
- nude
- (Tıp) Çekirdek, atomun merkez kısmı, nüve
- nude
- in the nude çıplak
- nude
- {s} ten rengi
- nude
- {s} çıplak. i., güz. san. nü, çıplak
- nude
- {s} hükümsüz
- nude
- {i} çıplaklık
Related Terms
English - English
Definition of nakedness; unclothed person; naked model; painting of a naked person in English English dictionary
- {i} nude
nakedness; unclothed person; naked model; painting of a naked person
Hyphenation
nakedness; unclothed person; na·ked model; paint·ing of a na·ked per·sonPronunciation
Resimler
Favorites