nahoşluk

listen to the pronunciation of nahoşluk
Turkish - English
sourness
unpleasantness
gracelessness
unpalatableness
obnoxiousness
disagreeable
nahoş
unpleasant

He finds this kind of opinion unpleasant. - O bu tür görüşü nahoş bulur.

nahoş
harsh
nahoş
unpalatable
nahoş
unappealing
nahoş
displeasing
nahoş
unseemly
nahoş
unhappy
nahoş
unsightly
nahoş
bleak
nahoş
repellent
nahoş
murky
nahoş
undesirable
nahoş
grisly
nahoş
objectionable
nahoş
unenviable
nahoş
ornery
nahoş
nice
nahoş
pestilent
nahoş
unwelcome
nahoş
disagreeable

There is no more disagreeable thing than this. - Bundan daha nahoş bir şey yok.

They're quite disagreeable, aren't they? - Onar oldukça nahoş, değil mi?

nahoş
unpleasant, undesirable, disagreeable, distasteful, objectionable
nahoş
repelling
nahoş
unlikeable
nahoş
grating
nahoş
graceless
nahoş
disagreeable, unpleasant
nahoş
distasteful
nahoş
unlikable
nahoş
ungrateful
nahoş
bad
nahoş
uncomfortable

I am ready to die. I hope it's not too uncomfortable. - Ölmeye hazırım. Çok nahoş değildir umarım.

nahoş
{s} ungracious
nahoş
unlovely
nahoş
contrary
nahoş
uncongenial
Turkish - Turkish

Definition of nahoşluk in Turkish Turkish dictionary

nahoş
Hoş olmayan, hoşa gitmeyen, kötü, çirkin
nahoş
Hoş olmayan, hoşa gitmeyen, kötü, çirkin: "Öteden beri denemişimdir, bu, daima bana bir nahoş vaka haber verir."- B. Felek
nahoş
(Osmanlı Dönemi) hoş olmayan, hoşa gitmeyen
nahoşluk
Favorites