Ben bir e-posta iletisi aldım.
- I received an email message.
Onun için bir ileti alabilir miyim?
- May I take a message for him?
Herkes haberi biliyor.
- Everybody knows the news.
Ondan henüz haberim yok.
- I have had no news from him yet.
Mesajınız alınmıştır.
- Your message has been received.
Geri döndüğünde mesajı ona ver.
- Give him the message when he comes back.
Hoop, mesajı yanlış haber grubuna gönderdim.
- Oops, I posted the message to the wrong newsgroup.
Bugün geçmişten bir haber aldım.
- I received a message from the past today.
Senin bütün havadislerini duymak istiyorum.
- I want to hear all your news.
Tom hakkında havadisim var.
- I have news about Tom.
Tom bir gazeteci olmak için kararını verdi.
- Tom made up his mind to become a newspaperman.
Gazeteci çocuk hava nasıl olursa olsun gazeteleri dağıtır.
- The newspaper boy delivers newspapers no matter what the weather is like.
Shall I take a message? No, thank you.
- Möchten Sie eine Nachricht hinterlassen? Nein, danke.
Read the message once more.
- Lies die Nachricht noch einmal.