Üniversitenin bağışı son on yılda giderek azalmıştır.
- The university's endowment has decreased steadily over the last ten years.
Bu köyün nüfusu azalmıştı.
- The population of this village had decreased.
Thomas neredeyse kaymıştı.
- Thomas almost slipped.
Gelirim yüzde on azaldı.
- My income has decreased ten percent.
Pirinç üretimi azaldı.
- Production of rice has decreased.