He finds this kind of opinion unpleasant.
- O bu tür görüşü nahoş bulur.
Tom is one of the most disagreeable people I know.
- Tom tanıdığım en nahoş insanlardan biridir.
There is no more disagreeable thing than this.
- Bundan daha nahoş bir şey yok.
I am ready to die. I hope it's not too uncomfortable.
- Ölmeye hazırım. Çok nahoş değildir umarım.