Turkish - English
Definition of naçi̇zane in Turkish English dictionary
- naçizane
- insignificant, worthless
- naçizane
- humbly, with great modesty
- naçizane
- humble (opinion)
- naçizane
- poor
- naçizane
- humbly
- benim naçizane fikrim
- in my humble opinion
- Naçizane
- modestly
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of naçi̇zane in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) f. Çok ehemmiyetsiz olarak. Pek ufak olarak
- naçizane
- Çok küçük, önemsiz bir şey olarak; haddi olmayarak: "Bunun için sizlere, naçizane, bir tavsiyem olacak."- T. Buğra
- naçizane
- Çok küçük, önemsiz bir şey olarak; haddi olmayarak
- naçizane
- Haddi olmayarak: "Bunun için sizlere, naçizane, bir tavsiyem olacak."- T. Buğra. Çok küçük, önemsiz bir şey olarak
Related Terms
naçi̇zane
Hyphenation
na·çi̇·za·neResimler
Favorites