n   one of the opposing, or unfair, sex

listen to the pronunciation of n   one of the opposing, or unfair, sex
English - Turkish

Definition of n   one of the opposing, or unfair, sex in English Turkish dictionary

female
dişi

O köpek erkek mi yoksa dişi mi? - Is that dog male or female?

Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz. - There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.

female
kadın

Qipao 17.yüzyıl Çin'inde yaratılmış klasik kadın giysisidir. - The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.

O kadın arkadaşlık istedi. - He wanted female companionship.

female
dişi fiş
female
(Tıp) kadın cinsine mahsus
female
dişilere ilişkin
female
{s} dişil

Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir. - The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.

Şu anda hiçbir şey yolunda gitmiyor; ailenin dişileri bana karşı birleşmişler. - At present, nothing goes smoothly; the Females of the Family are united against me.

female
s., i. dişi
female
dişi hayvan veya bitki
female
dişi dişil kadın cinsine mahsus
female
{s} kadınlara ait
female
{i} kız

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir. - That teacher tends to be partial to female students.

1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı. - Since 1990, eleven female students received the award.

female
{i} dişi canlı
English - English
female
n   one of the opposing, or unfair, sex
Favorites