nützlich

listen to the pronunciation of nützlich
German - Turkish
English - Turkish

Definition of nützlich in English Turkish dictionary

advantageous
avantajlı

Bu evlilik onun kariyeri için avantajlı olacak. - This marriage will be advantageous to his career.

Bu durumda, peşin almak daha avantajlıdır. - In this case, it is more advantageous to buy in cash.

advantageous
{s} yararlı
handy
{s} yararlı

Cebinde küçük bir el fenerine sahip olman yararlı olabilir. - Having a small flashlight in your pocket may come in handy.

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum. - I can think of some situations in which a knife would come in handy.

advantageous
üstünlük sağlayan
beneficially
yararlı bir şekilde
handy
hazır
advantageous
{s} kârlı
advantageous
{s} faydalı
advantageous
advantageously faydalı bir şekilde
advantageous
faydalı istifadeli
advantageous
avantajlı,karlı
beneficially
z. yararlı bir şekilde
beneficially
yararlı olarak
handy
(sıfat) kullanışlı, pratik, yararlı, işe yarayan, el altında, hazır, yakın
handy
{s} elverişli, kullanışlı