nähere umgebung

listen to the pronunciation of nähere umgebung
English - Turkish

Definition of nähere umgebung in English Turkish dictionary

proximity
{i} yakınlık
proximity
{i} yakın olma
proximity
proximity of blood kan yakınlığı
vicinity
{i} civar

Kate'in babası evin civarındaydı. - Kate's father is in the vicinity of the house.

vicinity
yöre
proximity
(Aydınlatma) duvar uzaklığı
proximity
(Ticaret) coğrafi yakınlık
proximity
(Askeri) yöre
proximity
(Ticaret) dolay
proximity
yakın olma durumu
proximity
(Kanun) hısımlık
proximity
(Askeri,Ticaret) civar
proximity
(Tıp) proksimite
proximity
akrabalık
vicinity
{i} çevre

Bu çevrede bir postane var. - There's a post office in the vicinity.

Müzenin çevresinde bir otel seçtik. - We chose a hotel in the vicinity of the museum.

vicinity
{i} dolay, civar, etraf, çevre, havali