O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- He voluntarily helped his mum clean.
Anne! Bana tuvalet kağıdını uzatabilir misin?
- Mum! Can you pass me the toilet paper?
Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
- Mom made a cake for my birthday.
Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
- Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
Bir şey yapmak için son ana kadar beklemeyi sevmez.
- He doesn't like to wait until the last moment to do something.
Ana'nın ana dili Esperantoydu galiba.
- I guess Mom's native language was Esperanto.
I wish Mom and Dad didn't argue so much.
My mother was so tired that she went to bed early.
- My mum was so tired that she went to bed early.
The candle went out by itself.
- Mum kendiliğinden söndü.
The candle went out instead of having been put out.
- Mum söndürülmek yerine söndü.
How often do you wax your skis?
- Kayaklarını ne kadar sıklıkta mumlarsın?
My maid waxes my house once a week.
- Benim hizmetçi haftada bir kez evimi mumlar.