Anne! Bana tuvalet kağıdını uzatabilir misin?
- Mum! Can you pass me the toilet paper?
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
- When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz.
- My mom doesn't speak English very well.
Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
- Mom made a cake for my birthday.
Bir şey yapmak için son ana kadar beklemeyi sevmez.
- He doesn't like to wait until the last moment to do something.
Annem bana anahtarlarını ödünç vermek zorunda kaldı.
- My mom had to lend me her keys.
My mother was so tired that she went to bed early.
- My mum was so tired that she went to bed early.
I wish Mom and Dad didn't argue so much.
Be like dad, keep mum (British wartime poster).
The candle went out instead of having been put out.
- Mum söndürmeye gerek kalmadan söndü.
The candle went out by itself.
- Mum kendiliğinden söndü.
Did you forget to wax the floor again?
- Zemini tekrar mumlamayı unuttun mu?
My maid waxes my house once a week.
- Benim hizmetçi haftada bir kez evimi mumlar.
... give many of these natural wonders queen mum and i didn't it disappeared ...