mukaddi̇me

listen to the pronunciation of mukaddi̇me
Turkish - English

Definition of mukaddi̇me in Turkish English dictionary

mukaddime
preliminary
mukaddime
introduction
mukaddime
preface
Turkish - Turkish
(Hukuk) Başlangıç; giriş; önsöz
(Osmanlı Dönemi) Alın. Nâsiye. Alındaki perçem
(Osmanlı Dönemi) Evvel gelen. Öne geçen. Her şeyin evveli
(Osmanlı Dönemi) Bir kitapta asıl maksada başlamadan evvel kitapda olan bahisler hakkında ve kitabın muhteviyatına dâir yazılan makale, önsöz
mukaddime
(Osmanlı Dönemi) önsöz, başlangıç, evvel gelen, öne geçen
mukaddime
Hacivat ve Karagöz oyununda, Karagöz ve Hacivat'ın perdeye girişine verilen ad
mukaddime
Bir olayın başlangıcı
mukaddime
Ön söz
MESELEİ MUKADDİME
(Hukuk) Ön sorun
Mukaddime
(Hukuk) MUKADDEME
English - Turkish

Definition of mukaddi̇me in English Turkish dictionary

mukaddime
Takdim