muhtemelen

listen to the pronunciation of muhtemelen
Turkish - English
probably

It will probably snow tomorrow. - Yarın muhtemelen kar yağacak.

That was probably what influenced their decision. - Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.

perhaps

Perhaps Tom is sleeping. - Tom muhtemelen uyuyor.

Perhaps Tom shouldn't do that. - Muhtemelen Tom'un onu yapmaması gerekir.

likely

He is likely to win this game. - O, muhtemelen bu oyunu kazanır.

I think that it likely that there was a major fault in the lookout. - Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.

likely to

If you do your best, you're likely to succeed. - Elinizden geleni yaparsanız, muhtemelen başarırsınız.

He is likely to win this game. - O, muhtemelen bu oyunu kazanır.

presumably

Mary still hasn't written the essay, presumably. - Mary muhtemelen hâlâ denemeyi yazmadı.

Presumably, Tom repaired the computer. - Muhtemelen, bilgisayarı Tom tamir etti.

conceivably
easily
presumedly
probably, presumably, chanches are (that)
as likely as not
chances are
perchance
doubtless
peradventure
conceivable
presumptively
suspicious

Tom said Mary was likely to be suspicious. - Tom Mary'nin muhtemelen şüpheli olacağını söyledi.

Tom is probably going to be suspicious. - Tom muhtemelen şüpheli olacak.

the chances are
muhtemelen kaybedebilmek
stand to lose
muhtemelen kazanabilmek
stand to gain
çok muhtemelen
very likely
Turkish - Turkish
Umulur ki, beklenir ki, görünüşe bakılarak
muhtemelen
Favorites