Tom seemed awfully needy.
- Tom çok yardıma muhtaç görünüyordu.
Tom seems awfully needy.
- om çok yardıma muhtaç görünüyor.
Tom and Mary became dependent on each other.
- Tom ve Mary birbirlerine muhtaç hale geldiler.
He is not dependent on his parents.
- O, ebeveynlerine muhtaç değil.
He never turns his back on a friend in need.
- Muhtaç arkadaşlarına asla sırtını dönmez.
The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
- Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
The children are in need of you.
- Çocuklar sana muhtaç.
Your soil is in need of amending.
- Sizin toprağınız islah edilmeye muhtaçtır.
Tom seems to be hard up for food.
- Tom yiyeceğe muhtaç gibi gözüküyor.