Turkish - English
Definition of muhafazalı in Turkish English dictionary
- protected
- protected, sheltered
- sheltered
- bunded
- secure
- muhafaza
- conservation
- muhafaza
- safeguard
- muhafaza
- maintain
Sami's backyard was meticulously maintained.
-Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
- muhafaza
- shelter
- muhafaza
- jacket
- muhafaza
- container
- muhafaza
- cover
- muhafaza
- (Kanun) conduct
- muhafaza
- (Havacılık) pod
- muhafaza
- retention
- muhafaza
- (Çevre) vessel
- muhafaza
- case
- muhafaza
- conservancy
- muhafaza
- maintained at
- muhafaza
- guard
- muhafaza
- protection, conservation, preservation, care; maintenance
- muhafaza
- protection
- muhafaza
- tabernacle
- muhafaza
- housing
- muhafaza
- repository
- muhafaza
- casing
- muhafaza
- preservation
- muhafaza
- (Hukuk) maintanence
- muhafaza
- asylum
- muhafaza
- incasement
- muhafaza
- (Mukavele) custody
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of muhafazalı in Turkish Turkish dictionary
- Muhafazası olan
- MUHAFAZA
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeye devamlı olmak
- MUHAFAZA
- (Osmanlı Dönemi) Himâye ve hıfzetmek. Gözetlemek
- MUHAFAZA
- (Osmanlı Dönemi) Zarar ve ziyandan sakınıp korumak
- Muhafaza
- vigaye
- muhafaza
- Koruma, saklama, korunum
- muhafaza
- Koruma, saklama, korunum: "Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti."- B. Felek
- muhâfaza
- (Osmanlı Dönemi) koruma
Related Terms
muhafazalı
Hyphenation
mu·ha·fa·za·lıResimler
History
Favorites