Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

mugâlâta

listen to the pronunciation of mugâlâta
Turkish - English
untruth
fallacy
falsehood
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Man: Vehimlerden terekküb eden kıyastır
(Osmanlı Dönemi) (Galat. dan) Karşısındakini yanıltmak için söz söylemek. Doğruya benzer yanlış sözler. Safsata. Hatalı ve yanlış söz. Demagoji
(Hukuk) Yanıltmak için söylenen söz; yanıltıcı söz
Yanıltacak söz, yanıltmaca
Yanıltacak söz, yanıltmaca: "Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz."- H. Taner
Yanıltacak söz
Yanıltacak biçimde söz söyleme
(Osmanlı Dönemi) yanıltıcı söz etme, safsata