It was truly a miracle.
- O, gerçekten bir mucize idi.
It's a miracle that he wasn't killed in the accident.
- Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.
Coconut oil does wonders!
- Hindistan cevizi yağı mucizeler yapar!
For children, this world is full of wonders and miracles.
- Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.