Amerikalılar boş zamanlarının çoğunu evde geçirirler.
- Americans spend much of their free time at home.
Başarısının çoğunu karısına borçludur.
- He owes much of his success to his wife.
Bilgisayarlar hakkında çok fazla şey bilmiyorum.
- I don't know much about computers.
Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- If you eat too much you will become fat.
Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- If you eat too much you will become fat.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
- There is not much I can do to help, I am afraid.
Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?
- How come you know so much about Japanese history?
Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur.
- Tom and Mary don't have much in common.
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
- About how much would it cost to have this chair repaired?
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Bir köpeğin koku alma duygusu, bir insanınkinden çok daha keskindir.
- A dog's sense of smell is much keener than a human's.
Mac, benim arkadaşım. O, köpekleri çok sever.
- Mac is my friend. He likes dogs very much.
İnsanlara Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir? diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.
- When I ask people what they regret most about high school, they nearly all say the same thing: that they wasted so much time.
Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı.
- The patient is much the same as yesterday.
There wasn't much people about that day.
From those to whom much has been given much is expected.
I don't have much money.
Does he get drunk much?.
... I mean I guess I don't let too much of it effect me and I ...
... attribute much of America's economic and international problems to the failings and ...