moving, touching; pitiable, pitiful, arousing compassion

listen to the pronunciation of moving, touching; pitiable, pitiful, arousing compassion
English - Turkish

Definition of moving, touching; pitiable, pitiful, arousing compassion in English Turkish dictionary

pathetic
{s} acınacak

Fransızcam acınacak hâlde. - My French is pathetic.

Çocuklarım erken kalkmak için acınacak halde samimi çabalar gösterirler. - My children make pathetically sincere efforts to get up early.

pathetic
{s} dokunaklı

Ne dokunaklı bir hikaye! - What a pathetic story!

pathetic
heyecan verici
pathetic
üzücü
pathetic
işe yaramaz
pathetic
beş para etmez
pathetic
boktan
pathetic
tesirli
pathetic
patheticallydokunaklı veya etkileyici bir surette
pathetic
{s} k.dili. gülünç: What you've written is so bad it's pathetic! Yazdıkların o kadar berbat ki
pathetic
(Tıp) Duygulanıran, duygusal, içe işleyici
pathetic
{s} acıklı

Tom'un acıklı olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is pathetic.

Onun sürüşü acıklıydı. - His driving was pathetic.

pathetic
{s} yürek parçalayıcı

Tom, bir restoranda tek başına yemek yemenin yürek parçalayıcı olduğunu düşünmektedir. - Tom thinks that eating at a restaurant by himself is pathetic.

pathetic
{s} hazin

Birçok şey kibirli bir aptaldan daha hazin değil. - Not many things are more pathetic than an arrogant fool.

pathetic
{s} acıklı, dokunaklı, etkili, patetik
pathetic
{s} ümitsiz

Gerçekten ümitsizsin. - You really are pathetic.

pathetic
ümitsiz/dokunaklı
English - English
{s} pathetic
moving, touching; pitiable, pitiful, arousing compassion
Favorites