Gezegenimiz, Dünya, her zaman hareket halindedir.
- Our planet, Earth, is always in motion.
Tom hareketi destekledi.
- Tom seconded the motion.
Önerge muhalefet olmadan geçti.
- The motion passed without opposition.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
Kenara çekilmem için polis bana işaret etti.
- The patrolman motioned me to pull over.
O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
- He motioned me to stand up.
Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.
- Tom made a motion that the class should have a party.
He motioned for me to come closer.
The motion to amend is now open for discussion.